"Attenuate" kelimesi, "zayıflatmak", "hafifletmek" veya "inceltmek" anlamlarına gelir.
Türkçeye genellikle "zayıflatmak" veya "hafifletmek" olarak çevrilir.
Bu terim, bir şeyin şiddetini, etkisini veya yoğunluğunu azaltma eylemini ifade eder.
Mecazi olarak, bir durumun veya sorunun önemini azaltmak veya daha az tehlikeli hale getirmek anlamında da kullanılabilir.
İşte "attenuate" ile ilgili 5 İngilizce örnek cümle ve Türkçe çevirileri:
English: "The company took measures to attenuate the risks involved in the investment."
Türkçe: "Şirket, yatırımla ilgili riskleri hafifletmek için önlemler aldı."
English: "This medication can attenuate the symptoms of the disease."
Türkçe: "Bu ilaç, hastalığın belirtilerini zayıflatabilir."
English: "Soundproofing the walls will help to attenuate the noise from outside."
Türkçe: "Duvarların ses yalıtımı yapılması, dışarıdan gelen gürültüyü zayıflatmaya yardımcı olacaktır."
English: "Researchers are working on new technologies to attenuate the effects of pollution."
Türkçe: "Araştırmacılar, kirliliğin etkilerini hafifletmek için yeni teknolojiler üzerinde çalışıyorlar."
English: "The filter helps to attenuate the light, making it easier on the eyes."
Türkçe: "Filtre, ışığı zayıflatarak gözler için daha rahat hale getirir."
Yorumlar
Yorum Gönder